4 Haziran 2010 Cuma

BOSTANLI BALIKCI BARINAGI

AVEA BlackBerry® Servisi ile gönderildi.

3 Haziran 2010 Perşembe

Izmir'e gelip Reyhan'da oturmamak olmaz. Hatta dun aksamdan sonra gerekliydi bile. Yok yok oyle yanlis bir fikir gelmesin. Dun aksam British Restaurant'da hafif ama lezzetli bir balik-sarap sonrasinda sahilde yuruyus yaptik. Hava limonata gibiydi ve sohbet keyifli.
Amaaa Izmir Palas'in kapisindan girince ilk soku yasadim: resepsiyonda demiryollari emeklisi modeli amcalar varm soruyorum kendime "hani yenilenmisti bu otel".
AVEA BlackBerry® Servisi ile gönderildi.

21 Şubat 2010 Pazar

Hafta sonu dünya turu
Koltuğunuzdan dahi kalkmadan dünyayı gezebilirsiniz.
Cumartesi-Pazar saat 17.10 NTV radyoyu açın, kapatın gözlerinizi ve “Laterna: Özge Ersu ile Bir Dünya Müzik” programını dinleyin. Paris, Londra, Reykjavik, Roma, New York, Viyana, St.Petersburg, Oslo, Cenevre, Buenos Aires…. Çok keyifli, ucuz ve öğretici bir gezi yapacaksınız; kuşkunuz olmasın. Özge Ersu profesyonel bir rehber. Tureb Turist Rehberleri Birliği tarafından “en çok gezen ve en değişik yerlere giden” birkaç rehber arasında gösteriliyor. Ayrıca Türkiye'nin Turizm Oscar’ı Skalite International Istanbul 2009’da Türkiye’nin En İyi Profesyonel Turist Rehberi ödülünü almış. Program gidilen şehirler hakkında ilk elden kitaplarda bulunmayan ilginç bilgiler vermesinin yanı sıra, “bi’dünya müzik” de dinletiyor. O “yörelerin” müzikleri bir yana konuyla ilgili rock, blues vs. de programı süslüyor. En önemlisi de didaktik olmayan son derece dinamik bir dille anlatıyor Özge Ersu. Yani kısaca dünyayı gezmenin en kısa yolu için NTV Radyo’nun başına geçin cumartesi ve pazarları (Pazar günü tekrar). Eğer konuyla ilgili daha çok bilgi isterseniz ww.ersu.net’i tıklayabilirsiniz.

Canım Türk kahvesi
Türk kahvesine hakkı teslim ediliyor.
Dünyanın en güzel kahvesidir Türk kahvesi. Her şeyi bir ritüeldir aslına bakarsanız: Pişirilmesi, sunulması, içmesi. Yabancı kahveler tahtına göz dikmiş olsa bile, son yıllarda bu olağanüstü lezzete hakkı tekrar teslim edilemeye başladı. Dikkat ederseniz artık çoğu kimse Türk kahvesini tercih ediyor. Ama yetmez, tüm dünyanın bu lezzeti keşfetmesi gerekli. İşte buradan yola çıkarak kseyretmeli, görmeliurulmuş bir dernekten söz edeceğiz. “Türk Kahvesi Kültürü ve araştırmaları Derneği”. Çok yeni bir oluşum daha web siteleri bile yok ama üyeler çok “sıkı”. Başkanlığını Atom Damalı'nın yaptığı dernekte Ahmet Örs, Mehmet Aksel, Merve Gürsel, John Sytmen, Osman Serim, Max Thomae, Semir Orcan ve Ali Sözmen gibi sektöre katkı veren isimler bulunuyor. Unutmadan, facebook’da hemen bir sayfa açılmış. http://www.facebook.com/pages/Maslak-Turkey/Turk-Kahvesi-Kulturu-ve-Arastirmalari-Dernegi/320536465536

Mutlaka izlemeli, gitmeli
Ufuk açan pek çok sergi, konser, tiyatro oyunu var şehirde. Ajandanıza not almanız için birkaç öneri.
Dünyaca ünlü Türk heykeltraş Mehmet Aksoy’un "İnsan Halleri" isimli sergisi Galeri Işık Teşvikiye’de açıldı. Sanatçının farklı boyutlarda, mermer, taş ve bronz döküm olarak çalıştığı 30 heykelin yer aldığı sergi, 6 Mart Cumartesi gününe kadar ziyaret edilebiliyor. Adres: Teşvikiye Cad. No: 152, Nişantaşı Tel: 0212-233 12 03.

“Türk resim Sanatının Bir Asırlık Öyküsü 2” sergisini hala gezmediyseniz 30 Nisan’a kadar vaktiniz var. Ajandanıza mutlaka kaydedin. Rezan Has Müzesi’ndeki sergide Fausto Zonaro, Alberto Pasini, Fabiust Brest gibi Oryantalist ressamlardan; Osman Hamdi, Şeker Ahmet, Halil Paşa, Mahmut Cûda ve Feyhaman Duran gibi Türk Resim Sanatının önemli isimleri ile Çağdaş Ressamlardan Erol Akyavaş, Burhan Doğançay ve Kemal Önsoy gibi sanatçıların en iyi eserlerinden örnekler yer alıyor. Adres: P.K.5, Kadir Has Caddesi Cibali, Fatih, Cibali, İstanbul. Tel: 0212 533 65 32.
Cumhuriyetin 50 yılında Plastik Sanatlar Sergisi Tunca Sanat’ta 3 Nisan’a kadar gezilebilir. Bu önemli sergide Müstakillerden Ali Çelebi, Zeki Kocamemi, Mahmut Cuda, Cevat Dereli, Şeref Akdik.D grubundan Zeki Faik İzer, Cemal Tollu, Nurullah Berk, Abidin Dino, Elif Naci, Zühtü Müridoğlu, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Eren Eyüboğlu, Sabri Berkel, Fahrunnisa Zeid, Arif Kaptan, Hakkı Anlı.. Yeniler Grubundan Nuri İyem, Ferruh Başağa, Avni Arbaş, Haşmet Akal, Nejad Melih Devrim, Selim Turan, Turgut Atalay... Onlar Grubundan; Orhan Peker, Turan Erol, Nedim Günsür, Mustafa Esirkuş, Leyla Gamsız, Fikret Otyam, Mehmet Pesen...Soyut Eğilimlerde Mübin Orhon, Abidin Elderoğlu, Cemal Bingöl, Adnan Çoker, Burhan Doğaçay, Altan Gürman, Kuzgun Acar, Sadi Çalık, Ali Hadi Bara… Bağımsız gelişme olarak da Fikret Mualla, Hamit Görele, Malik Aksel, Şefik Bursalı, İhsan Cemal Karaburçak, Cihat Burak, Nuri Abaç, Erol Akyavaş, Edip Hakkı Köseoğlu gibi sanatçılar yer alıyor.


Ajandanıza bir de şu iki siteyi not edin: www.alpalper.com Türkiye’yi hiç böyle görmemişsinizdir. http://www.360tr.net/17_canakkale/gelibolu/

14 Şubat 2010 Pazar

Gece yarısı beğendiklerim

Gecenin yarısı olmuş kızım hala okul ödevi yapıyor. Biraz plansızlık biraz yoğunluk diyelim. Beni çağırıp şiirin adını veriyor. Ödevine yardım isteyecek sandım ancak öyle değilmiş. Çok beğenmiş benimle paylaşmak istiyor şiiri. Ben de sizinle paylaşayım bir kısmını...

anımsıyor musun?
bir çetemiz vardı: Vahşi Siyah Atlar
ısmarlama serserilikler yaşardık
kimselere bir şey demeden kaçıp gitmeler gibi
sokaklarda sabahlamak, parklarda yatmak
yabancıları mahalleye sokmamak gibi
Ve bir gün gideceğimiz Amerika vardı
herkesin bir Amerika'sı vardı o zamanlar
herkes gece istasyonlarında
kendi Amerika'sını arardı
kısık ışıklı arkadaş odaları



plağın bir yüzünü kaplayan uzun parçalar eşliğinde
kendi rüyalarımıza dalar, dağılırdık
okyanuslar, gemi yolculukları, kanayan ıslıklar
ve dünyanın bütün limanları
önümüzde sessizce uzardı


BİTERDİ PLAK. DİSK BOŞA DÖNERDİ.
DÜŞLERİMİZ ÇARPIP GERİ DÖNEN SULARDI ŞİMDİ
BÖYLE ZAMANLARDA İLK SÖZÜ SÖYLEMEKTEN
KAÇINIRDI HERKES
SONRA BİRİ USULCA KALKAR, HERKESE ÇAY KOYARDI
ANIMSIYOR MUSUN?

Devamı için Murathan Mungan'ın AVARA şiirini okuyabilirsiniz.
Fransızca şarkılar eşliğinde internette sergi gezin
İnternette sergi izlemek, resim sanatı hakkında bilgi edinmek hafta sonlarının vazgeçilmez keyfi olabilir. Eczacıbaşı’nın hazırladığı bu site hem bilgilendirici, hem de çok keyif verici. Sitede özellikle retrospektif bölümünü gezmek insanı bambaşka bir dünyaya götürüyor. Sanatçılar hakkında aradığınız her şeyi bu sitede bulabilirsiniz. Çoluk çocuk sergi gemsek isteyenler için çok keyifli bir seçenek. Dilerseniz üye de olabilirsiz. http://www.sanalmuze.org/. Bir öneri daha siteyi gezerken fonda kendinize müzik de yapın. Fransız şarkılarını seviyorsanız http://www.malhanga.com/musicafrancesa/

Okuyun
Bildiğiniz gibi İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti. Çok çeşitli etkinlikler, projeler göreceğiz (mi?) Neyse, b u tarafları geçelim konumuz kültür sanat. Ve AKB Ajansı’nın çok hayırlı projelerinden birinden söz etmek istiyoruz. “İstanbulum” projesi. Açılım şu: 40 yazar, 40 farklı semt için 40 kitap yazdı. Heyamola yayınlarından çıkan seri gerçekten gelecek için bir miras. “Gözbebeğim Göztepe” Göztepe oturduğumuz için il seçimimiz oldu. Böylece Tütüncü Mehmet Efendi’yi oturduğumuz sokağa adını veren Nadir Ağa’yı tanıma fırsatı bulduk. Ayrıca kültür sanat açısından ne bereketli bir semt olduğunu bu kitaptan öğrendik. Kimler yok ki! Hepsini sayarsak yerimiz yetmez. Yapacağınız tek şey Celal Özcan imzalı bu kitabı almak. Göztepeli olmasanız da; İstanbullu hissetmeniz yeter. İşte diğer semtler ve yazarları: Abdullah Uçman-Fatih, Adnan Özer-Gaziosmanpaşa, Adnan Özyalçıner-Karagümrük, Ali Taygun-Kurtuluş, Alim Kahraman-Bağlarbaşı, Ari Çokona-Fener, Ataol Behramoğlu-Adalar, Ayşe Sarısayın-Beşiktaş, Beşir Ayvazoğlu-Beyazıt, Celal Özcan-Göztepe, Cüneyt Altunç-Suadiye, Doğan Hızlan-Kocamustafapaşa, Enver Aysever-Ataköy, Eray Canberk-Feneryolu, Gönül Kıvılcım-Karaköy, Gülsüm Cengiz-Kuzguncuk, Gündüz Vassaf-Levent, Haluk Dursun-Boğaziçi, Hasan Öztoprak-Draman, Haydar Ergülen-Cihangir, Hıfzı Topuz-Nişantaşı, Hilmi Alişanoğlu-Çarşamba, Hulki Aktunç-Kadıköy, Hüseyin Alemdar-Yeşilçam, İzel Rozental-Moda, Mine Söğüt-Dolapdere, Nail Güreli-Cağaloğlu, Nusret Karaca-Haliç, Oğuz Karakartal-Anadoluhisarı, Orhan Okay-Balat, Ömer Erdem-Üsküdar, Öner Ciravoğlu-Fındıkzade, Refet Özkan-Maltepe, Reyhan Çorak-Çengelköy, Saadet Özkal-Şişli, Selçuk Erez-Bakırköy, Sema Kancan-Beykoz, Sennur Sezer-Kasımpaşa, Süleyman Faruk Göncüoğlu-Eyüp, Zeynep Melisa Erdönmez-Yeldeğirmeni.

3 Şubat 2010 Çarşamba

21 Ocak 2010 Perşembe

Kendinize hediye alın

Boş bir gününüzde şöyle Nuruosmaniye’ye doğru uzanın. Bu büyülü ortamda kaybolmadan önce, kendine İstanbul’un bu en eski yerleşim ve ticaret merkezini seçmiş genç bir tasarımcı ve onun tasarımlarıyla tanışın: Özlem Tuna. 1993’de Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi seramik bölümünden mezun olan Tuna, hem mücevher hem de ev eşyası tasarımı yapıyor. Design Zone isimli mağazası da işte Nuruosmaniye’de kapısını çalacağınız mekan. Orada neler mi göreceksiniz? Çok zevkli, farklı, değerli tasarımlar göreceksiniz. Bunlardan biri de Kapalıçarşı-Kubbe yüzük. İlk kez bir tasarımcı Kapalıçarşı’yı hatırlayarak bir mücevher yarattı. Kapalıçarşı-Kubbe yüzük ters çevrilmiş büyük bir kubbe parmağın üzerinde , garip, ters uyumsuz aynı Kapalıçarşı’nın şu anki konumu gibi. Özlem Tuna Kubbenin içini küflendirmiş. Sonra, seramik mikro mozaiklerle hazırlanan ‘Arzu-Keş’ mücevher koleksiyonu da göreceğiniz diğer tasarımlar arasında yer alıyor. Koleksiyonda yüzükler, kolyeler, küpeler yer alıyor. ‘Yürekten isteyen’ anlamına gelen bu koleksiyonunda tasarımcı Özlem Tuna seramik mikro mozaiklerle altın, gümüş, pırlanta, inci, turmalin gibi değerli taşlar ve madenler de kullanmış. Koleksiyon parçalarının isimleri de ilginç: Örneğin ‘Neşvet’ (Sevinç sarhoşluğu) küpe, ‘Neşvebahş’ (Keyif ve neşe veren) yüzük, ‘Neşvepembe’ (Keyif pembe) kolye. Daha neler mi? Rotanızı Nuruosmaniye’ye çevirmenizi öneriyoruz. www.ozlemtuna.com
Design Zone: Alibaba Türbe Sok. No: 21/4Nuruosmaniye - İstanbulT: 0212 527 92 85 0212 527 92 85

Sarayda müzik dinleyin, sergi izleyin
Çırağan Palace Kempinski İstanbul’un kültür ve sanat hayatında yepyeni kapılar açıyor. Üç sezondur sanat galerisinde çok önemli sergiler açılmasının yanı sıra, Çırağan Sohbetleri, Çırağan Okuma Günleri ve Klasik Müzik konserleriyle İstanbulluları sanatla buluşturuyor. Çırağan Palace Kempinski Sanat Galerisi’nde 5 Şubat’a kadar Nazan Erkmen’in ‘Bir Bennudur İstanbul’ ilüstrasyon sergisi izlenebilir.
Çırağan Sohbetlerinde 19 ocak saat 19.30’da Aysel Çelikel katılıyor. Klasik Müzik Konserleri her ayın ilk ve son cumartesisi müzikseverlerle buluşuyor. Sabah 11.00’de başlayan konserler için önceden yer ayırtmak gerekiyor. Tel: 0212-326 46 46/8045 den Fethi Özcan ile görüşüp yer ayırtabilirsiniz Çırağan okuma günleri için de 0212-326 46 46/ 8430’dan Selim Özcan’dan bilgi alabilirsiniz.

Internette izleyin, dinleyin
İnternette sergi izlemek, resim sanatı hakkında bilgi edinmek hafta sonlarının vazgeçilmez keyfi olabilir. Eczacıbaşı’nın hazırladığı bu site hem bilgilendirici, hem de çok keyif verici. www.sanalmuze.org.
Fransız şarkılarını seviyorsanız http://www.malhanga.com/musicafrancesa/
‘Çamlıca: İstanbul’da Kalan Yaban Yaşamın Son Bahçesi’
Bazı insanlar kendilerini mesleklerinin dışında da bazı konulara adarlar. İnsanlara faydalı olmak, gelecek nesillere bir şeyler bırakmak, farkındalık yaratmaktır amaçları. Aktivist ruhları onları bıkmadan usanmadan araştırmaya iter. Dr. Ali R. Bilginer de bu tür nadir insanlardan; doğaya adamış yaşamını. İşte bu ay onun bir kitabını öneriyoruz.
Ohraşan, kuşkuş otu, yaban karanfili, yalancı papatya, hayvan bezelyesi, Amasya adaçayı, üçgül… İsimlerini bile bilmediğimiz daha yüzlerce bitki ve onlarca hayvan, mantar türü… Dr. Ali R. Bilginer, İstanbul’da yer alan Küçük Çamlıca Bahçesi’nin bu yüzlerce sakininin 25 yıl boyunca fotoğraflarını çekmiş. Bu enfes fotoğraflardan oluşan ve Dr. Bilginer’in kaleme aldığı ‘Çamlıca: İstanbul’da Kalan Yaban Yaşamın Son Bahçesi’ isimli kitap Alok Production’dan çıktı. Kitap bilmediğimiz bir dünyanın kapılarını aralarken, kapıların kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirterek herkesi bu konuda uyarıyor. Büyük Çamlıca’nın başına gelenlerin Küçük Çamlıca Bahçesi’nin yaşamaması için yazar, fotoğraf kareleriyle cenneti anlatıyor adeta. Didaktik bir dille uyarmak yerine çiçeklerin eşsiz görüntüleriyle adeta “dikkat” diyor. Dr. Ali R. Bilginer bu kitabı yazmadaki amacını şöyle açıklıyor: “Ben elden giden doğal örtüyü paylaşmak istedim. Şimdilerde bu eşsiz Küçük Çamlıca Bahçesi’ne yapay bir görünüm verilmek isteniyor. Aslında Küçük Çamlıca Tepesi eteklerindeki beton kuşatma önlenmeli, bahçeler içindeki doğal yaşam korunmalı ve Küçük Çamlıca Bahçeleri bütünüyle bir yaşam bahçesi ve müzesi haline getirilmeli. İstanbul’un ve ülkemiz Anadolu’nun sahip olduğu doğal değerlerinin neler olduğunun bilinmesi ve korunması amacıyla onları önce kendi insanımızla, sonra da bütün dünyayla paylaşmak düşüncesi bu kitabın hazırlanmasına neden oldu.”
İngilizce özetin yer aldığı kitabı üç bölüme ayırabiliriz. Prof. Dr. Tuna Ekim ve Ersin Alok’un önsözüyle yayınlanan kitabın ilk bölümünde tarihteki ve edebiyattaki yeriyle Çamlıca anlatılıyor. İkinci bölüm Çamlıca’nın rengarenk bitkilerinin fotoğrafları, Türkçe ve Latince isimleriyle eşsiz bir albüm niteliğinde. Üçüncü bölümde kitabın İngilizce özeti yer alıyor. Bitkiler, Latince bitki ailelerinin alfabetik sıralamasıyla resmi geçit yapıyor.. Çiçekli Bitkiler (Spermatophyt), Açık Tohumlular (Gymnospermae) gibi. Bitkilerin tanıtımında sırasıyla bitkinin önce Türkçe adı, parantez içinde Latince adı, bitki dünyasında bağlı bulunduğu aile en son da İngilizce adı bulunuyor. Bitkiyle ilgili açıklamada ise bitkinin ülkemizdeki değişik yörelere göre değişik adları ve parantez içinde o adın kullanıldığı il ya da ilçe, genel bilgi, bitkinin varsa tıp dünyasındaki kullanım alanları da anlatılıyor.
Dr. Ali R. Bilginer hakkında: İç hastalıkları doktoru olan Dr. Ali R. Bilginer, İstanbul Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra Anadolu’nun çeşitli yörelerinde görev yaptı. Daha sonra 1981 yılında tekrar İstanbul’a gelen Dr. Bilginer, Çamlıca Asker hastanesi’nde çalışmaya başladı. Emekli olduktan sonra önce Hakkari-Yüksekova, daha sonra Van,Kars’da, Elbistan’da çalıştı. şimdilerde de Kırşehir’de yaşıyor ve karavanıyla Türkiye’yi dolaşarak Anadolu’yu inceliyor ve fotoğraf çekiyor. Dr. Ali R. Bilginer’in botaniğe merakı ta çocukluk yıllarına kadar dayanıyor. Büyükannesinin ona aşıladığı botanik sevgisi yaşamının her döneminde onunla birlikte oldu. O kadar ki karavanıyla tüm Türkiye’yi gezerek, ağaçlarını, endemik bitkileri fotoğraflayarak iki önemli kitaba imza attı. Çamlıca kitabından önce yine Alok Production’dan çıkan Cilo&Satlar isimli kitabında da yine yörenin zengin bitki ve doğal hazinelerini okuyucularla paylaştı.
Kitap isterseniz 0212 249 13 09'dan Alok Production'dan isteyebilirsiniz.

17 Ocak 2010 Pazar

Bir Kuzguncuk Masalı: İLYA

Kuzguncuk , hala ruhunu kaybetmemiş olan eski, sıcak semtlerimizden. Eski evler, arnavut kaldırımlı sokaklar, havada uçuşan masal atmosferi. İşte bu sıcacık, eskiye dair ama hala yaşayan masallardan biri de İLYA. Bican Efendi Sokak'ta , Kilise'nin yanında minik, tek masalı bir cafe. Gerçekten tek bir masa var burda.



Kuzguncuklu 2 arkadaşın masalını http://www.ilyakuzguncuk.com/ adresine gidip okuyabilirsiniz. Nefis yemekleri yerinde denemek için İlya'ya kadar gidiverin,

Adres : Bican efendi Sokak No: 1a/b Kuzguncuk
e-mail : info@ilyakuzguncuk.com Telefon : 0216 553 86 90

Tek masası, kapının önünde sigaracılara özel köşesi, şöminesi, görmeye değer tavanı... Üşenmeyin, hadi.


Bir tembelin hatıra defterinden....

Bugün yarın derken günler hatta yıllar geçip gidiyor. Yazdım, yazacağım, yazıyo-rummm. Bir de konu beğenebilsem. Oooof off! Tembel miyim neyim? Ayşe geldi, güzel bi yazı kondurdu. Yoksa en az yazılan blog olarak Guiness'te yerimi almak üzereydim.

13 Ocak 2010 Çarşamba

Merhaba Whitebrownie sakinleri

Bu benim ilk blog yazarlığım, sevgili Ülfet bu fırsatı verdiğin için çok teşekkürler. Yazı yazmayı ve yaşadıklarımı paylaşmayı her zaman sevmişimdir. Zaten yirmi yıl boyunca da bu işi yaptım, konuştum yazdım, gördüm yazdım, okudum yazdım... Şimdi de sizlere yazacağım. Türkiye'nin ve Dünya'nın kasvetinden uzaklaştırmak amacım. Yediğim, okuduğum, izlediğim tiyatro ve filmleri mümkün mertebe sizinle paylaşacağım. Keyif anları önereceğim sizlere. Bunlar subjektif olacak ama belki sizler de seversiniz önerilerimi....
İlk önerim bir lokanta, Fauna. Burası 5 masalık küçük bir mekan. Sahibi ve şefi İbrahim Tuna yemekleri gözünüzün önünde pişiriyor. Her gün farklı bir mönü çıkıyor, bir yediğinizi belki aylarca sonra yeme imkanına sahip oluyorsunuz. Fauna’yı bence Türkiye’nin en bilgili gurmesi Vedat Milor’un NTV’de yayınlanan ‘Tadı Damağımda’ programında izledim. Bizim tarafta, yani Asya yakasında olması ilgimi çekti. Vedat Milor, İbrahim Tuna’nın yemeklerinin Michelin yıldızı almaya hak edecek kadar yemeklerinin iyi olduğunu söyleyince de gitmek farz oldu. İbrahim Tuna yıllarca önce gazetecilik yapmış Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu. Ama o günleri tamamen arkasında bırakmış ve okuyarak, merak ederek yemek yapmaya merak salmış. Bence çok da iyi etmiş gerçekten yediğiniz her şey çok lezzetli. Üstelik caz eşliğinde yiyorsunuz. Dikdörtgen şeklindeki lokantanın bir bölümünde masalar, diğer bölümünde de mutfak ve bir sürü caz CD’sinin bulunduğu tezgah yer alıyor. Biz caz eşliğinde (pek caz sevmem ama yemek sırasında fena olmuyormuş) balık çorbası, beş peynirli ravyoli ve maylobi isminde bir tatlı yedim. Balık çorbası “fevkaladenin fevkinde”ydi. Tuna’nın hamurunuı falan kendi açıp yaptığı ravyoli de şahaneydi. Ancak günün mönüsü olarak kara tahtaya yazılan yemeklerden ne yerseniz üstüne mutlaka Maylobi yiyin. Efendim bu tatlı beyaz çikolata ve tane vanilya ile yapılıyormuş. Biraz muhallebiyi andırıyor diyerek sıradanlaştırdığıma bakmayın deneyin derim.
Adresi: Moda cad. Sarraf Ali Sok. No:7 Kadıköy
Tel: 0216 345 99 54
Not: Pazar hariç her gün saat 19.30’a kadar açık. Eğe öğlen saati gidersenin 12.00’yi geçirmeyin yer bulunmuyor.

Bir de kültürel bir etkinlik önereceğim ama iş saatinde olanlar için katılımı biraz zor. Her Salı saat 11.30-13.30 arası Oyuncak Müzesi’nde ‘Kitap ile Sohbet’ isminde bir etkinlik düzenleniyor. Yasemin Sungur’un başlattığı bu etkinlikte tartışması birkaç hafta süren bir ki,tap okunuyor. Bazen kitabın yazarları da davet ediliyor. Bu ay Sabahattin Ali’nin ‘Kürk Mantolu Madonna’sı okunuyor. Etkinliğin amacı da bence anlamlı. Herkes bir kere bu sohbetlere katılabilir ama Sungur’un hedeflediği kitle çalışamayan kadınlar. Sohbete katılmak ücretli, 20 TL. Bilgi ve kayıt yaptırmak için 0216 359 45 50 – 51 numaralı telefon aranabilir. Oyuncak Müzesi adres: Ömerpaşa Caddesi Dr. Zeki Zeren Sokağı No:17 Göztepe / İST